Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kavramsal Çerçeve ve Normatif Temeller

Toplumsal cinsiyet eşitliği, bireylerin biyolojik cinsiyetlerine bakılmaksızın aynı haklara, fırsatlara ve sorumluluklara sahip olması ilkesini esas alır. Bu kavram, yalnızca kadınları değil, erkekleri ve diğer cinsiyet kimliklerini de kapsayan geniş bir çerçeveye sahiptir. Ancak tarihsel ve sosyolojik bağlamda, kadınlar bu eşitliğe ulaşma sürecinde daha yapısal engellerle karşılaştıkları için, kadın hakları meselesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin en kritik alanı olarak öne çıkar. Modern toplumsal cinsiyet teorileri, cinsiyet kimliğinin yalnızca biyolojik farklılıklarla açıklanamayacağını; aksine, kültürel, tarihsel ve politik bir inşa sürecinin ürünü olduğunu vurgular. Bu yaklaşım, toplumsal rollerin dönüşümüne yönelik eleştirel bir bakış geliştirilmesine imkân sağlar. Toplumsal cinsiyet, böylece, bireylerin toplumdaki konumlarını, erişebilecekleri kaynakları ve haklarını doğrudan etkileyen bir düzenleyici haline gelir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, uluslararası hukuk belgelerinde de ...